“Biz Van’ın sabahında telefonumuza sarılırken, Gazze’de bir anne son damla su için kıvranıyor…”
Değerli Ulusal Ajans okurları,
Biz, Van’ın rahatında kahvemizi yudumlarken, Gazze’de çocuklar açlıktan ölüyor. İsrail’in küresel destekle sürdürdüğü soykırımına sessiz kalma! Müslüman halklar uyanıyor, yöneticiler köle. Boykotla zulmü durdurun: Evde, işte, alışverişte alternatifleriyle adalet için harekete geçin!
Biz, kahvemizi yudumlarken, Gazze’de bir anne çocuğuna son bir damla su bulabilmek için enkaz altında kıvranıyor.
Biz, 5G’de film izlerken, Filistinli bir genç abluka altında internete erişemiyor – dünyadan koparılmış, sesi duyulmamış, abluka altında bombalanıyor yada aç bırakılıyor.
Biz, “alışveriş terapisi” yaparken, onlar açlıktan ölüme terk ediliyor. BM raporları: “Gazze’de her 10 dakikada 1 çocuk ölüyor.”
Bu bir savaş değil, insanlık suçu. İsrail, küresel güçlerin desteğiyle soykırımı normalize ediyor. Ve en korkuncu: Biz harekete geçmiyoruz, geçemiyoruz.
“Müslümanlar uyuyor!” yalanını artık çöpe atın!
İslam coğrafyası; Filistin acısını yüreğinde kanayan bir yara olarak taşıyor. Mısır’dan Endonezya’ya, Türkiye’den Malezya’ya milyarlar sokaklarda. Ancak küresel güçlerin kuklası yöneticiler, petrol ve silah ticareti uğruna bu zulme sessiz kalıyor.
Artık dünya bu zulmü görüyor ve yöneticilerine rağmen isyan ediyor:
İsrail ekonomisi %40 ihracata bağlı. Küresel boykot, apartheid’i yıkan Güney Afrika örneği gibi terör devletini çökertebilir. İşte her eve, iş yerine, hayatınıza uyarlanmış basit bir boykot rehberi:
Filistinliler; Ölümü, özgürleşmeye tercih etti! Bizler de konforumuzu adalet için feda etmeliyiz. Boykot, zalimin en korktuğu şeydir. Çünkü parası ve gücü, bizim tüketimimizle güçleniyor.
“Zulüm alkışlandığı yerde, susanlar da suçludur.”
Susmayın! Boykot edin! 🙏 Filistin’in umudu, sizin vicdanınızda. Van’ın o kadim direniş ruhu, şimdi Gazze’ye ses olsun.
Sağlıcakla kalın…