Van’da Sofralar Lezzetli Ama Tehlikeli!

Sağlıklı beslenme, yaşam kalitesini doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri. Ancak geleneksel alışkanlıkların yoğun olduğu bazı bölgelerde bu konuda ciddi sorunlar yaşanabiliyor. Diyetisyen Betül Dalmaz, Van’daki beslenme alışkanlıklarını değerlendirdi ve önemli uyarılarda bulundu.

Van’da Sofralar Lezzetli Ama Tehlikeli!
VAN
Yayınlama: 06.05.2025
A+
A-

Diyetisyen Betül Dalmaz, Van’daki geleneksel beslenme alışkanlıklarının sağlık açısından önemli riskler taşıdığına dikkat çekti. Van halkının günlük üç öğün beslenmeye önem verdiğini belirten Dalmaz, özellikle kahvaltının bölge kültüründe ayrı bir yer tuttuğunu söyledi.  Van kahvaltısının tamamen doğal ürünlerden oluştuğunu vurgulayan Dalmaz, “Yörede hayvancılığın etkisiyle kahvaltılarda tereyağı, bal, otlu peynir, cacık, yoğurt, murtuğa gibi ürünler sıkça tüketiliyor. Özellikle otlu peynir çok yaygın ancak tuz oranı oldukça yüksek” dedi.

 

Otlu peynirin üretiminde çiğ süt kullanıldığını belirten Dalmaz, bu durumun “brusella” ve “salmonella” gibi bakterilerle sağlık riski oluşturduğunu ifade etti. Üretimde standardizasyon eksikliği ve hijyen yetersizliklerinin mide kanseri gibi ciddi hastalıklara neden olabileceğine dikkat çekti.

Kırmızı etin günün her öğününde tüketildiğini ancak balık ve sebze tüketiminin oldukça az olduğunu kaydeden Dalmaz, yemeklerin çoğunlukla ayçiçek yağıyla ve kızartma yöntemiyle hazırlandığını söyledi. Zeytinyağı kullanımının ise düşük seviyede olduğunu ifade eden Dalmaz, bu durumun kolesterol, hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalıkları tetiklediğini de belirtti.

 

Genç kuşakta fast food ve paketli gıdaların tüketiminin arttığını, hamburger ve pizzanın çok fazla tercih edildiğini söyleyen Dalmaz, “Yaşlı nesil daha çok kebap ve geleneksel ev yemeklerini tercih ediyor. Genç kuşaklarda fast food ağırlıklı beslenmeyi tercih ediyor. Genel olarak çok yağlı ve şekerli besleniyoruz. Su tüketimimiz çok düşük” dedi.

 

Dalmaz, halkın sağlıklı beslenme konusunda bilinçsiz olduğunu vurgulayarak, “Gün içinde vücudumuzu hiç dinlendirmiyoruz. Üç öğün boyunca ağır yemekler tüketiyoruz, bu da metabolizmayı yoruyor ve birçok hastalığa zemin hazırlıyor” ifadelerini kullandı.

 

Sağlıklı beslenmenin sadece doymak değil, bilinçli tercihlerle yaşam kalitesini artırmak olduğunu belirten Dalmaz, sebze ağırlıklı, az tuzlu, kontrollü yağ tüketimine dayalı beslenme modelinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyledi.