Van SBÜ Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kalp yetmezliği tedavisinde ARNI ve SGLT2 inhibitörlerinin hayat kurtardığını açıkladı. Kardiyovasküler sağlığı korumak için 10 altın kuralı paylaştı.
Van SBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kalp yetmezliği tedavisinde ARNI ve SGLT2 inhibitörlerinin yaşam süresi ve kalitesini artırdığını açıkladı.
Van SBÜ Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, kalp yetmezliği tedavisinde son yıllarda yaşanan bilimsel gelişmelerin hastaların yaşam süresini ve yaşam kalitesini belirgin şekilde artırdığını söyledi. Sarıkaya, özellikle ARNI ve SGLT2 inhibitörlerinin kardiyoloji pratiğinde çığır açtığını vurguladı.
Kalp yetmezliğinin zor tedavi edilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, “Bu iki ilaç sınıfının klinik kullanıma girmesi, onlarca yıldır sınırlı kalan tedavi seçeneklerini ileriye taşıdı. Mortaliteyi ve hastaneye yatışları anlamlı ölçüde azalttı” dedi.
Doç. Dr. Sarıkaya, ARNI’nin nörohormonal aktivasyonu baskılarken natriüretik peptid sistemini güçlendirdiğini, SGLT2 inhibitörlerinin ise kardiyometabolik, renal ve kardiyak mekanizmaları aynı anda hedefleyerek ejeksiyon fraksiyonundan bağımsız koruyucu etki sağladığını belirtti.

Klinik Çalışmalar Yeni Tedavi Paradigmasını Gösteriyor
Uluslararası büyük klinik çalışmaların, yeni tedavilerin etkinliğini net biçimde ortaya koyduğunu aktaran Sarıkaya, “PARADIGM-HF çalışması ARNI’nin ACE inhibitörlerine kıyasla kardiyovasküler ölüm veya kalp yetmezliğine bağlı hastaneye yatışı %20 azalttığını gösterdi. DAPA-HF, EMPEROR-Reduced ve EMPEROR-Preserved çalışmaları ise SGLT2 inhibitörlerinin düşük ve korunmuş ejeksiyon fraksiyonlu hastalarda %25–30 ek risk azaltımı sağladığını ortaya koydu” dedi.
Sarıkaya, “Bu veriler, her iki ilaç sınıfını da uluslararası kılavuzların merkezine yerleştirdi ve ‘dört ayaklı tedavi’ yaklaşımını standart hale getirdi. Erken dönemde başlanan tedavi, yaşam süresini uzatmanın yanı sıra fonksiyonel kapasiteyi ve yaşam kalitesini ciddi şekilde iyileştiriyor” ifadelerini kullandı.
Kalp ve Damar Sağlığını Korumak İçin 10 Altın Kural
Başhekim Sarıkaya, kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için toplumun uygulayabileceği 10 temel öneriyi şöyle sıraladı:
LDL Kolesterolü Hedef Değerlerde Tutun: Çok yüksek risk <55 mg/dL, yüksek risk <70 mg/dL, orta risk <100 mg/dL. Gerekirse statin, ezetimib veya PCSK9 inhibitörü kullanın.
Kan Basıncını 130/80 mmHg Altında Tutun: Tuz tüketimini azaltın, düzenli egzersiz yapın, gerekirse ilaç kullanın.
Kan Şekeri ve HbA1c Kontrolü: HbA1c <7% hedeflenmeli, gerekirse SGLT2 inhibitörleri veya GLP-1 RA tercih edilebilir.
Akdeniz Tipi Beslenme: Zeytinyağı, sebze, meyve, balık ve tam tahıllar ağırlıklı diyet uygulayın.
Fiziksel Olarak Aktif Olun.
Vücut Ağırlığı ve Bel Çevresini Takip Edin: BMI 20–25 kg/m², bel çevresi erkek <94 cm, kadın <80 cm.
Tütün ve Nikotinden Uzak Durun.
Psikososyal Sağlığa Önem Verin: Depresyon ve stres kardiyovasküler riski artırır.
Kaliteli Uyku Alın: Günde 7–9 saat uyku, uyku apnesi varsa tedavi edin.
Düzenli Kardiyovasküler Tarama: 40 yaş üzeri ESC SCORE2 risk değerlendirmesi yaptırın.
Sarıkaya, “Kalp yetmezliği ve kardiyovasküler hastalıklarla mücadelede erken teşhis, modern tedaviler ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları hayati önem taşıyor. Bu önerilere uymak, hem bireysel hem de toplum sağlığı açısından kritik” dedi.