Sağlık Bakanlığı, okula yeni başlayan çocukların herhangi bir uyum problemi yaşamaları durumunda sınıfındaki ve çevrelerindeki diğer çocuklarla kıyaslanmamaları gerektiği konusunda uyardı. Bu kapsamda, çocuğun benliğine zarar verebilecek olan ‘ağlarsan sana kötü çocuk derler’, ‘seni okula almazlar’, ‘seni bebeklerin gittiği sınıfa alırlar’ gibi ifadelerin kesinlikle kullanılmaması gerektiği belirtildi. Çocukların alıştıkları aile ortamından çıkarak düzenli, kurallı bir yapıya adım atması ve ayrılık kaygısı; birtakım zorluklara neden olabiliyor. Bazı çocuklar okula kolayca uyum sağlarken, bazılarının alışması zaman alabiliyor. Bu süreçte ebeveynlerin çocuklarını anlamaları, duygularını kabul etmeleri ve onları desteklemeleri sürece olumlu katkı sağlıyor.
Okul algısı çocukların ilgisini çekebilecek şekilde oluşturulmalıBakanlık tarafından, okul öncesi ve ilkokul 1’inci sınıf öğrencilerinin zihnine okulun keyifli bir öğrenme ve sosyalleşme ortamı olduğuyla ilgili olumlu bir görüntünün yerleşmesinin, süreci kolaylaştıran etkenler arasında yer aldığını belirtildi. Bu sebeple, ebeveynlerce çocuklara okul anlatılırken olumlu ifadeler kullanılmalı; okulda çocukların hoşuna gidecek etkinliklerin yapıldığı, oyunlar oynandığı, okulun yeni arkadaşlar edinilebilecek özel bir yer olduğunun vurgulanmasının önemine değinildi. Öte yandan, ailelerin çocuklarının yanında öğretmen, okul ve sınıf ortamı gibi konularda olumsuz konuşmalar yapmaması gerektiği belirtildi.
Aileler, öğretmen ve okul yönetimiyle iş birliği içinde olmalıOkula uyum sürecinde aileler, çocuklarına öğretmenlerini tanıtarak onlara güven duymalarını sağlamalı, aynı şekilde okula gidiş ve geliş sürecinde eşlik ederek çocuklarında güven duygusunu pekiştirmeli ve bu süreçte ailelerin, öğretmen ve okul yönetimi ile iş birliği içerisinde olması önemli. Aileler, öğretmenler tarafından açıklanan programa uyum sağlamalı; çocuklar günlük düzen hakkında önceden bilgilendirilmelidir.
Uyum sürecinde aşırı sınırlayıcı olmamalıBakanlık tarafından, tatil sonrası okula başlama kaygısının azaltılması için çocukların sevdikleri spor aktivitelerine yönlendirilmesi, kuralları kademeli olarak uygulamak ve aşırı sınırlayıcı olmamanın da bu sürecin başarıyla geçirilmesi için etkili olacağı vurgulandı.




