Eli öpülesi bir annenin hayat hikayesi

Ekonomik ve toplumsal yaşamda hep güçlü olan kadınlar, hayatta birçok zorlukla mücadele ediyor. Van’da yaşayan Fedile Hanım, hayatı boyunca zorluklarla mücadele etmiş güçlü bir isim. Hayatı, bir gazeteci tarafından kitaba dönüştürülen bu güçlü kadın, evlatları için tüm zorluklara katlanıyor.

Eli öpülesi bir annenin hayat hikayesi
VAN
Yayınlama: 08.03.2025
A+
A-

Bugün, tüm dünyada kadınların mücadelesi ve gücü kutlanırken, Van’da yaşanmış bir hayatın etkileyici öyküsü gündeme geliyor. Fedile Hanım’ın yıllarca süren zorluklarla dolu hayatı, gazeteci Adil Harmancı tarafından kaleme alındı. Kadınlar Günü vesilesiyle okuyacağınız, toplumun göz ardı ettiği bir kadının gücünü ve direncini anlatan bu hikaye, her kadının yaşadığı mücadeleyi ve yaşama azmini simgeliyor.


Vanlı gazeteci Adil Harmancı, Fedile Hanım’ı ilk gördüğünde, onun yaşamı hakkında kafasında hiçbir bilgi yoktu. Şehirde, elinde baston, omuzunda heybesiyle yürüyen ve etraftan “deli” diye takılan bir kadının ilgisini çekmesiyle tanıştılar. Ancak, Harmancı’nın fark ettiği şey, Fedile Hanım’ın aslında yaşadığı toplumun ona yüklediği yanlış etiketlerden çok daha fazlasını içinde barındırıyor olmasıydı. Fadile Hanım’la yaptığı derin sohbetler, onun hayatını yazma kararını almasına yol açtı.


Gazeteci yazar Adil Harmancı, Fedile Hanım’ı kitap yazma sürecini Ulusal Ajansa anlattı. Harmancı, Fedile Hanım’ın yaşamını kaleme almanın ne kadar zorlayıcı olduğunu belirterek, “Herkesin el birliğiyle ‘deli’ etmeye çalıştığı bir kadının hayatını yazmak baştan sona zordu. Şehirde dolaşırken elinde baston, omuzda heybesi ile dikkatimi çekmişti. İnsanlar ‘deli’ diye takılınca daha çok merak ettim, çünkü bir ‘deli’ hali yoktu. Görüşüp konuşunca da düşüncemde haklı olduğumu anladım. Herkesin el birliğiyle ‘deli’ etmeye çalıştığı bir kadının hayatını yazmak baştan sona zor geldi. Tamamen bir macera filmi gibi, nefes alacağın bir ara durak yok, tamamı haksızlık, duyarsızlık, bilgisizlik ve de vicdansızlık” ifadelerini kullandı.

Kaleme aldığı kitabın örnek bir hayat hikayesi olduğunu vurgulayan Harmancı, “Kitabı alan çok oldu ama herkes kanıksayarak okudu mu emin değilim. Okuma alışkanlığımız da bir yerde darbe almış gibi. Örnek bir hayat hikâyesidir, okunmasını ve bu kargaşa içinde vicdanlara bir nebze ses olmasını isterim” dedi.
Fedile Hanım’ın hayatının, günümüz kadınlarının yaşadığı sıkıntılarla benzerlik taşıdığını belirten Harmancı, “İnsan ıslah olmaz bir varlıktır. Bilgi edinir ama uygulamaz, işine gelmemiştir çünkü. Bunu dememin nedeni şu; dün Fedile’nin yaşadıklarını bugün başka kadınlar aynısını belki daha fazlasını yaşıyor. Onlar da ailelerinden ve çevrelerinden bıktırıcı davranışlarla karşı karşıya kalıyor ve dolayısıyla Fedile’nin yaşadığı sorunlar başka kadınlarda kendini tekrar ediyor. Van’da böyle güçlü kadın hikâyelerine yeterince yer verildiğini düşünüyor musunuz?” açıklamasını yaptı.

Van’da kadınların güçlü hikayelerinin genellikle göz ardı edildiğini belirten Harmancı, bu hikayelerin sesini duyurmanın ne kadar zor olduğunu vurgulayarak, “Van’da güçlü kadın hikayelerine kimse ilgi göstermiyor. Bu hikayeler haber bile olmuyor. Kadınların güçlenmesi toplumun gelişmişlik seviyesine bağlıdır. Feminizm, fırtınada çare arayanlardır; oysa toplumsal fırtınanın dinmesi gerekiyor ki kadına yönelik şiddet dinsin. Toplumdaki fırtına, kültürel, ekonomik, sosyal ve siyasal problemlerdir. Bu problemler var oldukça daha dün İstanbul’da olduğu gibi mimar Ece Gürel gibi kadınlar kendilerini ölümüne ormanın derinliklerine bırakır.” dedi.

Harmancı, Kadınlar Günü’nde kadın-erkek eşitliğine vurgu yaparak son olarak şunları söyledi: “Kadınlar gününün kısa bir zaman sonra kadın-erkek tüm insanların eşit olduğu bir güne dönüşmesini isterim. Toplum o güzellikte bir seviyeye erişsin ki artık günlerimizi kadın-erkek diye bölmeden ‘insan günü’ olarak kutlayalım. Kimsenin kimseyi incitmediği, hakkına hukukuna müdahale etmediği günlere diyelim.”