Bir Zamanlar Ramazan

“Ah o eski Ramazanlar” serzenişinin sık sık duyulduğu şu günlerde Van’da yaşayan Reşat ve Gülüzar Ödemiş çifti, eski Ramazanları ve bayramları anlatırken nostaljik anılarını paylaştı.

Ramazanların bir arada, sevgi ve dayanışma içerisinde geçtiği zamanlarda insanların, zengin-fakir demeden bir araya gelip, birlikteliklerinin tadını çıkardıklarını belirten Reşat Ödemiş, “Benim çocukluğum Van’ın Bahçesaray ilçesinde bulunan bir köyde geçti. 7 yaşındayken oruç tutardım. Eskiden Ramazanlar, mahallemizdeki gençlerle birlikte kutlanırdı. Ramazandan bir gün önce, ikindi namazından sonra Mir Behdine giderdik. O günün akşamı, sahura kalkar, üzüm hoşabı ya da meyve hoşapları yapardık. Zengin ya da fakir fark etmeksizin, ceviz ve çörek her evde bulunurdu,” dedi.
Zamanında tef çalanların, insanları sahura kaldırdığına değinen Ödemiş, “Buzdolabımız yoktu ama Bahçesaray’da bulunan çayın serinliği, yazın bile buz gibi olurdu. Her Cuma akşamı, çayın içine kevser suyundan bir damla karıştığı söylenirdi. O zamanlar, iftar sofralarında genellikle bulgur pilavı ve helise gibi yöresel yemekler olurdu,” dedi.

Ödemiş, Ramazan’ın 15. gününe kadar süren bu geleneksel misafirliklerin, bayrama yaklaşırken zirveye ulaştığını belirterek, “Bayram sabahı yumurta kırma oyunu oynanır, akşam ise helise yapılırdı. Bu yemek, sabaha kadar karıştırılır, kıvamı sakıza benzerdi,” diye anlattı.
Bahçesaray’da misafirperverliğin önemli olduğunu belirten Reşat Ödemiş, şunları ekledi: “Eskiden, misafirler bir arada olurdu. Zengin-fakir ayrımı yoktu. Bayramda şeker, kolonya ve sigara gelenekleri vardı. Fakat artık her şey değişti, insanlar daha çok kendi ailelerine yöneliyor.”
Gülizar Ödemiş ise eski zamanların saygı, misafirperverlik ve akraba ilişkilerinden bahsetti. “Eskiden büyüklerimize büyük saygı gösterirdik. Şimdi ise bu değerler azaldı. Bayramlar, tatil yapma fırsatı olarak görülüyor. Benim 10 çocuğum var. Her biri bayramda gelip bizleri ziyaret eder,” dedi.
Reşat ve Gülizar Ödemiş çifti, eski Ramazanların özlemiyle, geçen zamanın ve değişen değerlerin üzerinde durarak, geleneklerin kaybolmaması gerektiğini vurguladı.