ABD’nin toplam kamu borcu, 22 Ekim itibarıyla 38 trilyon doları aşarak rekor seviyeye ulaştı.
ABD’nin özellikle 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarının ardından savunma harcamalarını artırması, 2008 finansal krizi ve Covid-19 pandemisi sonrasındaki yardım paketleri ve uzun vadeli bütçelerin onaylanmaması gibi faktörlerle derinleşen bir kriz haline gelmiş bulunuyor.
Kamu borcunun büyüklüğü, sadece genel olarak hükümet ekonomisini değil, vatandaşları da etkiliyor. Zira bu, konut ve araç kredileri ile kredi kartı faizlerinin artması, yatırımların azalması ile ücretlerdeki artışların sınırlı kalması, mal ve hizmet fiyatlarının tırmanması, enflasyon riski ve hükümetin bazı sosyal programlarda kesintiye gidebileceği manasına geliyor. Bazı ekonomistler, ABD Başkanı Donald Trump’ın vergileri artırmasıyla yüz milyarlarca dolarlık ek gelir sağlanmasının bütçe açığını kapatma yönünde olumlu bir adım olduğu değerlendirmesinde bulunurken, bazı ekonomistler ise ABD’nin “yavaş yavaş yoksullaştığı” tespitinde bulunuyor.
Trump, “Altın Kart” vizesi önermişti
ABD Başkanı Trump, her geçen gün artan kamu borcunun kapatılması için zengin göçmenlere “Altın Kart” vizesi satılması şeklinde sıra dışı bir çözüm önermişti. Zengin göçmenlere 5 milyon dolar karşılığında “Altın Kart” vizesi verme ve ABD vatandaşlığına gidecek bir süreç sunmayı teklif eden Trump, “1 milyon kart tedarik edilmesi, 5 trilyonluk bir kaynak manasına gelir. 10 milyon satarsanız, bu toplam 50 trilyon eder, ki bizim 35 trilyon dolar borcumuz var. Bu güzel olurdu” ifadelerini kullanmıştı.
ABD’nin toplam borcu, 2024 yılı Ocak ayında 34 trilyon dolar, 2024 yılı Temmuz ayında 35 trilyon dolar, 2024 yılı Kasım ayında da 36 trilyon dolar seviyesine ulaşmıştı. Ülkenin kamu borcu 1982 senesinde 1 trilyon dolar eşiğini geçmiş, bundan 26 sene sonra 2008 senesinde ise 10 trilyon dolar seviyesine gelmişti. Kongre Bütçe Ofisi, 2022’de 30 trilyon dolar seviyesine kadar yükselen toplam borcun 2027’de 40 trilyon doları aşacağını öngörüyor.
Kaynak: İHA