Van’da Engelliler Yalnız Bırakıldı!

10-16 Mayıs Engelliler Haftası, her yıl ülke genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanırken Van’da bulunan engelli bireyler bu özel günde yalnız bırakıldı. Van’daki engelli dernekleri ve aileleri, bu yıl ki etkinliklerin önceki yıllara göre eksik kaldığını ve engellilere dair önemli sorunların göz ardı edildiğini belirtti.

Van’da Engelliler Yalnız Bırakıldı!
VAN
Yayınlama: 10.05.2025
A+
A-

Van Bedensel Engelliler Spor Kulübü Başkanı Hanifi Baykara, tüm engelli dernekleri adına yaptığı açıklamada, engellilerin aileleri olarak tanınan derneklerin, Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün son yıllarda engelli STK’ları ile bağlarını kopardığını ve bu yılki Engelliler Haftası’nda da hiçbir etkinlikte yer almadığını vurguladı. Baykara açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “10-16 Mayıs Engelliler Haftası, her yıl olduğu gibi ülkemizde ve ilimizde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Bundan yıllar önce, Van ilimizde bütün engelli derneklerimizin, günler öncesinden engellilerin ailesi olarak bildiğimiz Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nün öncülüğünde, bütün engelli STK ve kamu kurum kuruluşları ile bağlantılı olarak Engelliler Haftası’nın çeşitli etkinlikleri ve programları planlanıp, o hafta içinde farkındalık oluşturmak adına faaliyetler yapardık. Her geçen yıl daha çok farkındalık oluşturmaya çalışıyorduk. Fakat ailemiz olarak gördüğümüz ve engellilerin bağlı olduğu Sosyal Politikalar Bakanlığı dolayısıyla Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, son yıllarda engelli STK’ları ile olan bağını koparma noktasına geldi. Zaten son 2 yıldır bu bağ tamamen koptu. Bu yıl ise bizlerle bir araya gelmeden, bizleri tamamen yalnız bırakarak kaderimizle baş başa bıraktılar. Her yıl tek ailemiz, tek destekçimiz olan Van Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün bu tutumu ya bizleri artık dikkate almadığını ya da çalışma alanlarında engellilere ve STK’lara yer vermediğini gösteriyor. Öyle olsa, kendi yaptıkları çalışmalarda yer alırdı. Maalesef artık bu çalışmalarda da yoklar. Engellilerin ailesi olarak bildiğimiz Sosyal Hizmetler artık bu alanda çalışmıyor diyebiliriz. Diğer bir konu ise herkesin malumu olduğu üzere, yılda iki defa engellilerle ilgili yapılan özel günler var. Biri 10-16 Mayıs Engelliler Haftası, diğeri de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bu iki gün, bizlerin günleri olarak adlandırılıyor ki, toplumda verilen değer bu olmamalı. Bizim gözümüzde bu iki tarihte, en azından engellilerimizin sorunlarını, sıkıntılarını, beklentilerini ve taleplerini bir araya gelerek yetkililere anlatabiliyoruz. Fakat artık özellikle ilimizde birçok yönetici bu büyük kitleyi görmez oldu. Herkes, özellikle kamu kurum yöneticileri, siyasi partiler ve STK’lar bilmeliler ki, bu görmezden geldikleri kitleler ülkenin %12’den fazlasını oluşturmakta. Dolayısıyla bu, ilimizin nüfusunun da %12’si anlamına geliyor. Van ilinde 100 binden fazla engellinin olduğu bir yerde bizleri görmezden gelmek, küçümsemek hem insani hem de vicdani bir eksikliktir.Hemen hemen her ailede bir engelli birey yaşıyor. Bizler, böylesi günlerde sorunlarımızı anlatmak isteriz. Bu sorunlara çözüm bulacak kişiler kamu yöneticileri, siyasi parti temsilcileri ve STK yöneticileridir. Bizleri sadece yılda iki defa hatırlayıp, klasikleşmiş sözlerle tanıdık 3-5 parti mensubu ya da eş-dost arkadaşımız olan engellileri yanınıza alarak, resim paylaşarak, halkı kandırarak, ‘sizin yanınızdayız’ demekle engelli dostu olamazsınız! Engellilerin sorunlarına çözüm bulamazsınız! Devlete ait ya da kamu kurumlarına ait, mecburi işleyen engelli okullarına giderek ‘biz etkinlik yapıyoruz, sizin yanınızdayız’ diyemezsiniz. Zaten o kurumlar sizlere ait işletmeler ya da sizlere hizmet eden yerlerdir. Burada verilen mesajlar sadece göz boyamaktır, halkı kandırmaktır. Vicdanı olan, halkçı olan, adaletli yöneticiler, seçilmiş olan STK temsilcileriyle bir arada olur, halkın sesini duyar, onların sorunlarına çözümler bulur. Yoksa dediğimiz gibi, yandaş bireyler, yandaş kurumlarla engelli dostu olunmaz. Sadece kendinizi kandırırsınız! Engelli derneklerinin yer sorunu, kira sorunu, iletişim sorunu, erişim sorunu, yöneticilere ulaşamama sorunu, verilen sözlerin tutulmama sorunları varken kalkıp engelli haklarından bahsedemezsiniz! Bizler artık birçok kurumda yetkililerle görüşemez olduk. Çünkü özel kalemlerin bile özel kalemi olduğu bir şehirde yaşıyoruz. Bizler eskiden Cumhuriyet Caddesi’nden valiliğe kadar yürür, çelenk bırakır, engellilerin bir arada olduğu basın mensupları ile sorunları paylaşır, akabinde Van Valimizi ve Büyükşehir Belediye Başkanlarımızı ziyaret eder, sorunlarımıza çözüm arardık. Aslında böylesi günlerde bizleri yönetenlerin bizleri ziyaret etmesi gerekirken, ne yazık ki bizler gidip onlara dertlerimizi anlatıyoruz. Çünkü onlar gelmeyince bizler temsil ettiğimiz bireylerin sorunlarını anlatmak için bunu yapma gereği duyuyoruz. Buna rağmen, buna razıyken artık bizler yetkililere ulaşamaz olduk. Vali Bey’den randevu alamaz olduk. Bu durumdan cesaret alan kurum yöneticileri de artık randevu vermez oldu. Bu, doğru bir yaklaşım değil! Unutmamak lazım ki mevkiler ve makamlar gelip geçicidir. Bizleri bugün görmezden gelenler, yarın da görmezden gelecekler. Son yıllarda engellilerin elinden alınan haklar çözüm beklerken, her şey daha iyiye giderken, ibre tam tersine döndü. Ne yazık ki artık engelliler kazanılmış haklardan bile mahrum bırakılır oldu. Bu durum, bilinçsiz ve bilgisiz devlet temsilcisi olduğunu sanan bazı yetkililer ve kanun koyucular tarafından gasp edilmiştir. Engellilerin araç alımları 5 yıldan 10 yıla çıkarıldı. Emeklilik kanununda yapılan değişikliklerle haklar ellerinden alındı. Rapor düzenlemeleri yanlış ve hatalı oldu. Sürekli olan raporlar belirli tarihlere düşürüldü. Ortez, protez hakları ithal edilen kaliteli ürünlere erişim zorlaştırıldı. İşe alımlarda kriterler zorlaştırıldı. Gelir düzeyine takılan engellilerin maaşları kesilmeye başlandı. Artık her evde SSK’lı bireyler var. Kanunların zorlaştırılması nedeniyle bakıcı maaşları, engelli maaşları ihtiyaç olmasına rağmen, anayasal hak olmasına rağmen maalesef ‘gelir seviyesi’ denen adaletsizliğe takıldı. Atanan yöneticiler, buna rağmen, bu mağduriyeti ortadan kaldırmak yerine daha da artırıyor. Kamuda istihdam umudu bile elimizden kayıp gitti. Bir an önce bu yanlışlardan dönülmeli, eşit haklara sahip, insanca bir hayat sürebilmemiz için engellilerin sorunlarına çözüm bulunmalıdır. Sağlamcıl zihniyet artık engellileri görmezden gelmeye başladı. Bu, bizler tarafından kabul edilir bir durum değildir. Kanunlar var, ancak uygulayan yok! Kanuni olan haklarımızı, yöneticiler artık bir lütuf gibi sunmaktan bile vazgeçti; ‘bu hakkı almak için bizlere yalvaracaksınız’ diyen yöneticiler oldu. Bu durum kabul edilemez. Özellikle ilimizde engellilerin sportif alanları yok. Ulaşım ve erişim sorunları had safhada. Bizleri değil, kamuda çalışan engellileri bile alanında bilgisi olmayan, keyfi kararlarla yöneten yöneticiler zor durumda bırakıyor. Bu doğru bir tutum değildir. Bir an önce biz engelli derneklerinin fikirleri alınarak kararlar verilmeli, sorunlara çare ve çözüm üretilmelidir. Bizim burada yaptığımız açıklama, aşağıda ismi belirtilen dernekler tarafından alınmış ortak bir karardır. Asıl engelli, bizlere gelmeyen ayaklardır. Asıl engelli, bizleri kucaklamayan kollardır. Asıl engelli, bizleri görmeyen gözlerdir. Asıl engelli, bizleri duyamayan kulaklardır.. Asıl engelli bizleri anlamayan zihniyettir. Asıl engelli bizlerin oluşuna, duygularına sahip çıkmayan bedenler ve yüreklerdir. Bu vesile ile umarım birileri artık bizlerin sorunlarına çözüm bulur umudu ile yarınlara umutla bakmak istiyoruz. Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmedik etmeyeceğiz elbette. Bu ülkede bu şehirde koca yürekli idareciler de var ve ileride de var olacaklar. Umudumuzu asla yitirmeden ileride bakmaya umutlanmaya devam edeceğiz”