Tüm İş Dünyası Derneği: 'Enflasyon muhasebesinden geri adım atılmalı'

Ağustos’ta uygulanması istenen enflasyon muhasebesinin reel sektör açısından haksız vergi oluşturacağının net bir şekilde görüldüğünü vurgulayan Ece, enflasyon muhasebesinin uygulanacak olmasının, vergi prensipleri ile uyuşmadığını ifade etti.

“Gerek mali müşavirlerin gerekse muhasebecilerin zaten artan iş yükünden dolayı ek olarak enflasyon muhasebesi değerlendirmeleri yapmaları sağlıklı olmayacağını belirten Ece, “dolayısıyla yılın bu en hassas döneminde getirilecek böyle bir yükün, böyle bir uygulamanın, Maliye tarafından hedefine ulaşıp ulaşmayacağına dair de şüphelerimiz bulunmaktadır.” dedi.

Ece; “reel sektörün içinden geçmekte olduğu zorlu koşullar düşünülerek enflasyon muhasebesinin tüm yönleriyle gözden geçirilerek sanayiciyi ve iş vereni rahatlatacak bir kararın beklentisi içinde olduklarını kaydetti.”

Tüm İş Dünyası Derneği 'TÜMİD Genel Başkanı Halil İbrahim Ece açıklamalarına şöyle devam etti;

“Yatırımları olumsuz etkileyecektir”

Enflasyon kaynaklı fiktif gelirler nedeniyle, kaynakların vergiye ayrılmak durumunda kalınmasının yatırım yapma iştahını önemli ölçüde olumsuz etkileyeceğini hatırlatarak, “Yeni yatırımlara, yeni istihdama en çok ihtiyaç duyduğumuz ve duyacağımız bir dönemde, yatırımların adeta cezalandırılması ekonominin geneli üzerinde de olumsuzluk yaratacaktır. Vergi, gerçekleşen gelir üzerinden alınmalıdır” dedi.

“Öz kaynaklar daha da yetersiz hale gelecektir”

Enflasyon muhasebesinin öz kaynağı yetersiz olan işletmelerin çoğunlukta olduğu Türkiye gibi ülkelerde mükelleflerin aleyhine sonuç doğurduğunu söyledi. “Faaliyet/kazanç olmadığı halde mükelleflerin vergi ödemesine, yetersiz olan öz kaynaklarının daha da yetersiz hale gelmesine neden olmaktadır” görüşünü paylaşan Ece, geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzeltmesi yapılmaması hususunda Maliye Bakanlığı’nın yasadan gelen yetkisini kullanmasını istedi.

“Vergi geliri değil vergide kayıp yaratır”

Enflasyon muhasebesinin, işletmelerin mali tablolarını gerçeğe daha uygun hale getirmek için kullanılması doğru olmakla birlikte bunun vergisel etkisinin olmaması gerektiğini savundu. Mali tablolar güncellendiğinde, bazı işletmelerin daha fazla vergi ödemek zorunda kalmasının ek maliyet yarattığına dikkati çeken Ece, “Bu durum aslında ülke ekonomisine vergi geliri yerine uzun vadede büyük kayıplar yaratacaktır. İş dünyası olarak vergisel etkileri olan enflasyon düzeltmelerinin sağlıklı sonuçlar doğuramayacağını düşünüyoruz” dedi.

“Vergi adaleti sağlanmalıdır”

Sanayicinin ve işverenin vergi yükü zaten bu şartlarda ağırken, bir yandan vergi toplamak için işverene yüklenmek, diğer yandan milyarlarca türk lirası imtiyazlıların vergi borçlarının silinmesi kabul edilmesi mümkün değildir. Öncelikle bugüne kadar vergi borçlarının silinen imtiyazlılardan vergileri kuruşu kuruşuna tahsil edilmelidir. Vergiler her kesimin rahat ödeyebileceği adalette olmalıdır. Bir taraftan vergi borçlarının silinmesi diğer taraftan da vergi toplanması adaletli bir yaklaşım olmadığı gibi vergi eşitliğine de aykırıdır. Vergi adaleti sağlanmadığı sürece ülke ekonomisinin düzelmesi ve ülkemize yatırımların gelmesi mümkün görünmemektedir.

İktidarın uygulamış olduğu vergi politikalarından derhal vazgeçip, acilen adaletli bir vergi reformu yapılarak hayata geçirilmelidir. Dedi.