Sabahattin İdiz'in Ardından...

Aslında sen de biraz suçlusun. O kadar iyiydin ki haddimizi bilemedik. Bize o kadar iyi dostluk yaptın ki amcamız olduğunu unuttuk. İlk kez kendimi bu kadar güçsüz hissediyorum. Paylaştığım her hikâyenin arka planında biraz da senin olduğunu nasıl anlatabilirim ki? O Afgan çocuğu günlerce beraber aradığımızı, desteklediğimiz aileleri… Hayatı senin kadar seven birini tanımadım. Bu yüzden gidişin bu kadar ağır geldi. Belki de yetim kaldığın 16 yaşından beri ilk kez her şey yolunda gidiyorken, sen istediğin işlere kavuşmuşken gittiğin için bu kadar üzüldüm. İnsanın dostu ayrı, iş arkadaşı ayrı, ailesi ayrıdır. Sen hepsiydin ve ben en çok dostumu kaybettiğime üzüldüm. Bu kadar ani gitmesen belki daha kolay olurdu ama planlar yaptığın insanın bir saat sonra öldüğünü duyunca insan her zerresiyle sarsılıyor. Ne mutlu sana ki ardında bunca güzellik bıraktın. Herkes yerle bir olsa da bu kadar sevenin olduğunu görmek bir teselli oluyor. Kadere iman ettik. Sana dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Bu yazıyı da görenler sana dua etsin, bir zamanlar bu dünyadan bir Sabahattin’in geçtiğini bilsinler diye yazıyorum. —— Kıymetli amcamız Sabahattin İdiz’i geçen hafta kalp krizinden kaybettik. Onun aziz hatırasına…