Kültür Üniversitesi’nin düzenlediği TEDx Kültür etkinliğinde konuşmacı olarak yer alan Av. Dr. Rezan Epözdemir, şiddet gören kadınların mutlaka hukuki yollara başvurması gerektiğini söyledi. Hak arama konusunda sıkıntılar olduğunu söyleyen Epözdemir, “Türkiye'de kadınların bir kısmı bilinçlenmediği ve eğitilmediği için, bir kısmı ekonomik olarak zayıf ve güçsüz olduğunu düşündüğü için bir kısmı ise ‘hak arama özgürlüğümü kullansam da bir sonuç alamayacağım’ endişesiyle hukuk yollarına başvurmuyor, bu doğru bir yaklaşım değil. Şiddet gören kadınların hak arama özgürlüğünü kullanması, gerekli hukuki yollara başvurması ve bu konuda bir irade ortaya koyması çok önemli” dedi.
Hukuk, psikoloji, iletişim, bilişim, sanat, yönetim, spor ve girişimciliğin on iki ünlü ismini buluşturan TEDx Kültür, Create Yourself (kendini yarat) temasıyla Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olan 25 Kasım’da düzenlendi. Kültür Üniversitesi’nin (İKÜ) Akıngüç Oditoryumu’nda düzenlediği TEDx Kültür etkinliğinde yer alan Av. Dr. Rezan Epözdemir konuşmasında şiddet gören kadınların mutlaka haklarını araması gerektiğini vurguladı.
Pınar Gültekin, Münevver Karabulut, Nazlı Sinem Erköseoğlu gibi kamuoyunun yakından takip ettiği kadına şiddet ve kadın cinayeti davalarında mağdur aile vekili olarak görev yapan, sivil toplum örgütlerinde ve meslek kuruluşlarında etkin çalışmalar yürüten Av. Dr. Epözdemir, Karabulut ailesinin avukatlığını üstlendiği dönemi ve yaşadıklarını da anlattı.
Yargıda da sorunlar olduğunu söyleyen Av. Epözdemir, şunları ekledi:
“Haksız tahrik indirim sebepleri gibi durumların hemen hemen her olayda uygulanması, koşulları var mı yok mu, buna bakılmaması. Failin geleceği, cezanın failin geleceği üzerine olası etkileri, geçmişi, eylemden sonraki davranışları bütün bunlar baz alınarak uygulanan ve kamuoyunda iyi hal indirimi diye tabir edilen haksız tahrik ve takdir indirim sebepleri, sadece ‘ben pişmanım’ deyip kravat takmayla uygulanan bir iyi hal indirimi ya da gerçekten somutta olmayan sanık ifadelerine kutsiyet ve kıymet atfederek uygulanan haksız tahrik kurumu, bu da yargıda yaşadığımız kadına şiddetle mücadeledeki en önemli paradokslar. Burada birlikte yeknesak (tekdüze) bir şekilde bu meseleyle ilgili bir irade ortaya koymalıyız. Özellikle şiddet gören kadınların hak arama özgürlüğünü kullanması ve hukuk yollarına muhakkak başvurması gerekiyor. Bunun için nasıl adımlar atılması gerekiyor? Birincisi 6284 sayılı kanun gereği önleyici tedbirlere başvurulmalı. Evden uzaklaştırma, iş yerinden uzaklaştırma, kitle iletişim araçlarıyla rahatsız edilmesinin engellenmesi gibi önleyici tedbirlere başvurmalı. Harç ve masraf ödemeksizin siz bu önleyici tedbirlere başvurup bu kararları alabiliyorsunuz, bu önemli. İkincisi, savcılıklara ve kolluğa başvurabilirsiniz. Taraflar arasında bir evlilik ilişkisi varsa takibi şikayetten bağımsız resen kovuşturulabilir bir suç var yani taraflar şikayetçi olmasa bile yürüyecek bir soruşturma var. Dolayısıyla mutlaka adli makamlara başvurulmalı.”
ÇOĞU KADIN ÇEŞİTLİ NEDENLERLE HUKUK YOLLARINA BAŞVURMUYOR Av. Epözdemir, “Kadına karşı şiddetin önlenmesi ve ailenin korunmasına dair 6284 sayılı kanunun öngörmüş olduğu önlem ve tedbirlerle ilgili aile mahkemelerine başvurulabilir, bunlar çok önemli. Yani şiddet gören kadınların hak arama özgürlüğünü kullanması, gerekli hukuki yollara başvurması, bu konuda bir irade ortaya koyması çok önemli. Çünkü insanlığın onuru cesur kadınların ellerinde yükselecek. Geldiğimiz nokta itibariyle bu bilinç ve şuurda olmamız lazım. Fakat Türkiye'de kadınların bir kısmı bu konuda bilinçli olmadığı ve eğitilmediği için, bir kısmı ekonomik olarak zayıf ve güçsüz olduğunu düşündüğü için bir kısmı ise ‘hak arama özgürlüğümü kullansam da bir sonuç alamayacağım’ endişesiyle hukuk yollarına başvurmuyor, bu doğru bir yaklaşım değil. Mutlaka bu konuda bilinçlenip eğitim süreçlerini tamamlayalım ve adaletin tecellisi maddi gerçeğin ortaya çıkması için hak arama özgürlüğümüzü, hukuk devletinin gereği olarak kullanalım” dedi. “BİZİ TEHDİT ETTİLER, KURŞUN VE TESTERE GÖNDERDİLER”Münevver Karabulut’un ailesinin avukatlığını üstlenen Av. Dr. Epözdemir o dönem tehditler aldığını belirterek şunları ekledi:
“Üniversiteden mezun olduktan sonra henüz 4 yıllık bir avukattım, Münevver Karabulut cinayeti Türkiye’de farkındalık ve fikri takibi ortaya koyan emsal mahiyette bir olay. İnsanın insan olma vasfına aykırı, hunharca ve vahşice bir cinayet, O dosya benim hayatımda çok önemli dönüm noktalarından biri oldu. Düşünün 197 gün boyunca kaçan bir sanık, hala ölüp ölmediği Türkiye’de tartışılan bir kimse. letişim gerçekten çok önemli, kullandığınız bir kelimenin bile sonuçları tahmin edemeyeceğiniz noktalara kadar gidiyor. Sadece bir hukuki süreci yönetmiyorsunuz aynı zamanda kitle iletişim araçlarını, yazılı ve görsel basını da yönetiyorsunuz. Bizim işimizin kıblesi insan. Orada 1 dava 11 dava oldu, hepsinde dik durduk, omurgalı bir yaklaşım sergiledik. Bizi tehdit ettiler, kurşun ve testere gönderdiler. 3 milyon Euro teklif ettiler. Karşı taraftaki aile çok nüfuzlu ve sosyoekonomik gücü iyi olan bir aileydi. Hepsini savcılığa bildirdik, dik durduk, omurgalı bir yaklaşım sergiledik ve emsal mahiyette cezalar çıktı. İşte o mesleki kariyerim açısından bana çok önemli bir tecrübe kattı.”
Türk Yarış Pilotu Seda Kaçan, Google Ülke Kanal Direktörü Dr. Serhan Yılmaz, Psikiyatris Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Psikolog Büşra Naz Kandemir, Enneagram konuşmacısı Dr. Mehmet Özdemir, Nilky CEO’su Emre Başar Sözen, Pardon CEO’su Gökhan Çam, Müşteri Deneyimi Profesyoneli Gökhan Kara TEDx Kültür’de dinleyicilerle buluştu. Etkinlikte sosyal sorumluluk alanında birçok projede katkısının yanı sıra TOÇEV ve ÇABA’da bireysel ve kurumsal katkılarıyla öne çıkan Marka ve İletişim Danışmanı Berna Sağlam Naipoğlu da davetli konuşmacı olarak katılımcılarla bir araya geldi.
TEDX Kültür, kapanışını İtalya'da düzenlenen Piano Academy Eppan yarışmasıyla adını tüm dünyaya duyuran Piyanist Can Saraç’ın canlı performansı ile yaptı. Arturo Benedetti Michelangeli Ödülü’nün sahibi Can Saraç İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve Kültür Kolejinde eş zamanlı olarak eğitimine devam ediyor. İKÜ’den yapılan yazılı açıklamada etkinliğin bilet gelirinin üniversitenin engelli öğrenci birimine bağışlanacağı bildirildi.