Ali Yerlikaya: “Spor, Her Şeyden Önce Ahlak ve Saygıdır”

22 Tem 2025 19:39

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirilen ’Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantısı’ gerçekleştirildi.

Ali Yerlikaya: “Spor, Her Şeyden Önce Ahlak ve Saygıdır”
Yayınlama: 22.07.2025
A+
A-

Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Spor, sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir. Spor, önce ahlaktır, önce saygıdır. Rakibe, hakeme, tribündeki insanlara, en önemlisi de oyunun ruhuna saygıdır. Saygının olmadığı yerde spor, sadece sert bir rekabete dönüşür” dedi.

’Spor Güvenliği Değerlendirme Toplantısı’, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde yapıldı. Toplantıya İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Sağlam, Emniyet Genel Müdürü Mahmut Demirtaş, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, TFF Süper Lig Kulüpler Birliği Başkanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray Kulüp Başkanı Dursun Özbek, kulüp temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı. Yapılan toplantıda, sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine yönelik ilgili paydaşlarla işbirliği ve koordinasyonun artırılması ve yeni sezonda güvenlik stratejilerinin belirlenmesi ele alındı.

“Biz sadece fiziki güvenliği değil, ahlaki güvenliği de korumak zorundayız”

Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, “Spor, bedeni güçlendirdiği kadar ruhu da olgunlaştıran, Toplumun farklı kesimlerini aynı tribünde buluşturan saygıyı, centilmenliği, azmi ve disiplini öğreten, evrensel bir değerdir. Spor, sadece hız, kuvvet ve zaferle ölçülen bir yarış değildir. Spor, önce ahlaktır, önce saygıdır. Rakibe, hakeme, tribündeki insanlara, en önemlisi de oyunun ruhuna saygıdır. Saygının olmadığı yerde spor, sadece sert bir rekabete dönüşür. Cumhurbaşkanımızın da ifade ettikleri gibi; ’Spor, insanın fıtratından doğan rekabet duygusunun, medeni bir şekilde ifadesidir’. İşte bu nedenle biz, gençlerimize sadece sporun kurallarını değil; sporun ruhunu da öğretmek zorundayız. Bizim medeniyetimizde ’yiğitlik’, yalnızca rakibini yenmekle ölçülmez. Medeniyetimizden aldığımız miras, savaş meydanlarında dahi düşmanına saygıyı elden bırakmamıştır. Bugün sahada top koşturan her gencimiz, bu köklü ahlakın modern birer taşıyıcısıdır. O yüzden diyoruz ki ’Biz sadece fiziki güvenliği değil, ahlaki güvenliği de korumak zorundayız’. Bu sebeple spor güvenliği, bizim için sadece bir ’güvenlik’ başlığı değil, aynı zamanda gençlerimize ve halkımızın tüm kesimlerine karşı ortak sorumluluğumuzdur. Sporun ruhuna yakışan bir rekabet ortamı, tribünlerde saygı ve coşkunun hakim olduğu müsabakalar için el birliğiyle çalışmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin huzuruna giden yollardan biri de, Türk sporunun huzurundan geçiyor “

Spor güvenliği için alınan önlemlerin altını çizen Bakan Yerlikaya, “Spor tesislerinden stadyumlara, çevresinden yollara kadar her yerde, sporcularımıza, kulüplerimize ve taraftarlarımıza düzenli, güvenli ve huzurlu bir ortam sağlamak için çalışıyoruz. Çünkü, Türkiye’nin huzuruna giden yollardan biri de Türk sporunun huzurundan geçiyor. Spor faaliyetlerinin gerçekleştiği spor alanlarının güvenliğini sağlamaktan geçiyor. Ülkemiz genelinde, 2024-2025 sezonu boyunca, 98 bin 118 spor müsabakası gerçekleşti. Bu müsabakalara, 19 milyon 88 bin vatandaşımız katılım sağladı.1 milyon 88 bin 546 polisimizin görevlendirme işlemi gerçekleşti. Buna ek olarak, 325 bin 711 özel güvenlik görevlimiz de polislerimizle birlikte omuz omuza çalıştılar. Geçen yıl 510 müsabakada işlem tesis edildi. Olaylara karışan 6 bin 818 şahıs hakkında, 6222 sayılı ’Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’ kapsamında yasal işlem yapıldı. Dünya genelinde de spor alanlarında yaşanan şiddet olaylarının hem spor ekonomisine hem de toplumsal barışa ciddi etkileri bulunuyor. UNESCO verilerine göre, spor müsabakalarında yaşanan şiddet olayları, gençlerin spora olan ilgisini ortalama yüzde 27 oranında azaltıyor. Avrupa Konseyi Spor Bölümü araştırmalarına göre, güvenli olmayan stadyumlar ve kötü tribün kültürü, kulüplerin toplam gelirlerinde yılda ortalama yüzde 18’lik bir kayba yol açıyor. FIFA Fair Play Komitesi, şiddetsiz bir maç atmosferinin taraftar memnuniyetini ve aile katılımını 2 kat artırdığını belirtiyor. İşte bu yüzden futbolun ruhunu yaşatmak, sadece oyunu değil, oyunun çevresini de temiz tutmakla mümkündür” diye konuştu.

Süper Lig müsabakalarına ait risk analizlerinin ve tüm güvenlik tedbirlerinin karara bağlandığı İl Spor Güvenlik Kurullarının artık doğrudan valilerin başkanlığında toplandığını söyleyen Yerlikaya, “Tüm stadyumlarda görev yapan müsabaka güvenlik amirlerimizi, aynı stadyumda düzenli olarak görevlendirmeye başladık. Böylece müsabaka güvenlik amirlerimizin saha tecrübeleri ve taraftarlarla iletişimi güçlendi. Bu sezon için 125 asil, 125 yedek olmak üzere toplam 250 müsabaka güvenlik amiri görevlendirdik. Bunun yanında spor güvenliği branşını oluşturarak Spor Güvenliği Şube Müdürlükleri’nde görevli personelimizin uzmanlaşmasını sağladık. Göreve geldiğimizde yalnızca 36 ilimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü mevcutken, kurumsal kapasiteyi artırarak tüm illerimizde Spor Güvenliği Şube Müdürlükleri’ni kurduk. Sporun kamuoyunun etkileme gücünü, spor alanlarında meydana gelen olumsuzlukların hem ülkemizdeki huzur ortamını bozabileceğinin hem de uluslararası boyutta itibarımızı zedeleyebileceğinin bilincindeyiz. Bu sebeple, müsabakalar için risk analizleri çok daha hassas hale getirildi. Daha önce; ’A’ yani yüksek, ’B’ orta, ve ’C’ düşük risk kategorilerimiz vardı. İlk defa mevcut olan bu 3 risk kategorisine, ’AA’ yani ’Çok yüksek risk’ kategorisini de ekledik” cümlelerine yer verdi.

Bakan Bak: “Futbolun güzel yönünü konuşmak istiyoruz”

Sporda çok ciddi yatırımlar yapıldığını dile getiren Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ise, “Cumhurbaşkanımızın spor içerisinden gelmesi, futbol içerisinden gelmesiyle sporda çok ciddi yatırımlar yaptık. Bu noktada artık pek çok uluslararası organizasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştiren bir Türkiye var. Biz futbolu seven Cumhurbaşkanımızla ve halkımızla beraber iyi işler yapmak istiyoruz. Futbolun güzel yönünü konuşmak istiyoruz” dedi.

İbrahim Hacıosmanoğlu: “Statların güvenliği, futbolumuzun geleceği için vazgeçilmez bir önceliktir”

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu da göreve geldikleri ilk günden bu yana tarafsızlık ilkesini benimsediklerini aktararak, “Her kulübe eşit mesafede kaldık, kalmaya da devam edeceğiz. Futbolun, kardeşliğe ve barışa katkısı olması gerektiğini söyledik. Kutuplaşmadan yana değil, birleştirmeden yana olduğumuzu ifade ettik. Federasyon olarak tarafsız kalarak, kulüplerimizin centilmence mücadele etmesini istiyoruz. Statların güvenliği, futbolumuzun geleceği için vazgeçilmez bir önceliktir. Tribünlerde şiddetin, taşkınlığın ve düzensizliğin hiçbir bahanesi olamaz. Federasyon olarak statlarda şiddete, taşkınlığa, düzensizliğe sıfır tolerans anlayışı ile hareket ediyoruz. Sporseverlerin kendini güvende hissetmediği bir ortamda ne gelişim olur, ne de başarı. Bu nedenle biz, statlarda tam güvenlik sağlamak konusunda son derece kararlıyız. Güvenliğin tesis edilmesi adına birçok teknolojik ve yapısal yeniliği saha içine adapte ediyoruz. Stadyumlarımız çağın ihtiyaçlarına uygun olarak son teknolojik yeniliklerle donatılıyor” diye konuştu.

Ali Koç: “Ömür boyu men cezası da dahil olmak üzere yeni caydırıcı risk cezalar geliştirmeli”

Maç güvenliği hizmetinin kamusal bir sorumluluk olduğunu söyleyen Süper Lig Kulüpler Birliği Başkanı ve Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, “Maç güvenliği hizmeti esasen kamusal bir sorumluluktur. Tıpkı siyasi mitingler veya büyük toplumsal organizasyonlarda olduğu gibi, kamuya açık futbol müsabakalarında sağlanan güvenlik hizmetlerinin kamu kaynaklarıyla finanse edilmesi, her şey olmasa da kısmen desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu yaklaşım yalnızca mali bir talep değil, aynı zamanda sosyal adalet ve eşitlik ilkelerinin bir gereğidir. Zira güvenlik hizmeti sadece kulüplere değil, tüm kamu düzenine yöneliktir. Bu konuda devletimizin anlayışıyla kulüplerimizin üzerindeki yükün hafifletilmesi Türk futboluna, maliyet açısına büyük fayda sağlayacaktır. Şöyle bakarsak, bizlerin aşağı yukarı yayın geliri 170 milyon Dolar’dır. Tüm Süper Lig kulüplerinin geçen sene sadece emniyet giderine, özel güvenlik değil, harcadığımız 8 milyon Dolar’dır. Maç günlerinde sahada görev yapan personel sayısının özellikle düşük riskli karşılaşmalarda zaman zaman orantısız şekilde fazla olması kulüplerimizin maliyetlerini artırmakta, aynı zamanda kaynak verimliğini de düşünmektedir. Özellikle seyirci sayısı düşük olan maçlarda zaman zaman seyirciden fazla sayıda güvenlik personeli görevlendirdikleri görmekteyiz. Risk analizine dayalı maçın türü, seyirci profili ve yerel dinamiklere göre uyarlanmış bir güvenlik planlaması hem kamu kaynaklarına etkin kullanımı sağlar hem de kulüplerimizin yükünü azaltır. Bu çerçevede güvenlik planlamalarının esnek ve veri odaklı bir yapıya kavuşturulmasını önemsiyoruz. Futbolun doğasında hepimizin bildiği gibi tam da yüksek duygular vardır. Ancak tribünlerde yaşanan münferit olayların kulüplerin kurumsal yapısına mal edilmesi, hem kulüplerin hem de taraftarların topluca cezalandırılması adalet duygusunu zedelemektedir. 6222 sayılı kanunun temel grubuna uygun şekilde bireysel eylemlerin bireysel sorunlara bağlanması gerektiğini düşünmekteyiz. Bununla beraber statlardan ömür boyu men cezası da dahil olmak üzere yeni caydırıcı risk cezalar geliştirmelidir” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA