Çocukluk çağında görülen yeme bozuklukları, ailelerin en sık karşılaştığı sorunlardan biri haline geldi. Uzmanlar, yalnızca beslenme alışkanlıklarının değil, aile içi iletişimin ve ebeveyn tutumlarının da çocukların yeme davranışlarını doğrudan etkilediğini belirtiyor.
Van’da görev yapan Klinik Psikolog Tuba Bozkurt, yeme bozukluklarının çocukların hem fiziksel hem de ruhsal gelişiminde ciddi sonuçlara yol açabileceğini ifade ederek, ebeveynlere önemli uyarılarda bulundu.
Bozkurt, bebeklerin dünyaya emme refleksiyle geldiklerini hatırlatarak, “Çocuklar doğdukları andan itibaren aç kaldıklarında nasıl besleneceklerini bilirler. Anne ve çocuk arasında oluşan bu bağ, ilerleyen dönemlerde güven duygusunu da geliştirir” dedi.
Aile bireylerinin, çocuğun yeterince beslenmediğini düşünerek kaygıya kapılmasının tehlikeli olduğunu belirten Bozkurt, “Bu kaygı çocuğa yansıyabiliyor ve yeme davranışında bozulmalara yol açabiliyor” diye konuştu.
Ebeveynlere bu konu hakkında yapmaları gereken konular hakkında bilgi veren Bozkurt, “Öncelikle ekran başında kesinlikle çocuğumuza yemek yedirmiyoruz. İkinci olarak bu durumu bu problemi biz takıntı haline getirip kaygıya dönüştürmüyoruz. Çünkü takıntılı ve kaygılı ebeveyn demek, takıntılı ve kaygılı çocuk demek. Çocuğa bu doğrudan yansıtılırsa, çocuk bunu kendi lehine çevirip bize fayda sağlayabiliyor ve bunu kullanabiliyor. O yüzden elimizde tabak çocuğumuzun peşinden dolanmıyoruz” dedi.
